65 YAŞ ÜSTÜ SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI VE GÖZ YAŞARTICI BİR MANZARA

65 YAŞ ÜSTÜ SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI VE GÖZ YAŞARTICI BİR MANZARA
Editör: Konya Time
15 Mayıs 2020 - 17:00



Corona Virüs denilen salgın ve yaygın hastalık nedeniyle İçişleri Bakanlığı 20.3.2020 günlü genelgesi ile 65 yaş üstü kişilere sokağa çıkma yasağı getirmiştir. Yasağın uygulandığı 20.3.2020 tarihinden itibaren tam olarak 65 gün geçmiş ve bu uzun süre içinde 10 milyona yakın vatandaşımız evlerinde kapalı tutulmuştur. Zorunlu nedenle dışarı çıkan bir kısım kişiler ise, uygunsuz davranışlara muhatap olmuş ve üstelik haklarında cezai işlem uygulanmıştır.

Bir salgın hastalıkdan korunmak için bir takım önlemler alınabilir. Sokağa çıkma yasağı da konabilir. Ancak bu yasağın; kanuni prosedüre uygun olarak getirilmesi zorunlu olduğu gibi kapsamının da yaşamın koşullarına uygun olarak belirlenmesi gerekir. Henüz çalışma durumunda olan ve orta yaş dönemini yaşayan kişilere bu kadar uzun süre ile yasak konulması hayatın olağan akışına aykırıdır. Üstelik bu yasağın, hastalığın yayılmamasında ne derece etkin olduğu da şüphelidir.

GENELGE İLE OLABİLİR Mİ?

Yasağın getirildiği “genelge”  kanuni sıralamada en alt basmakta yer alan bir uygulamadır. Kanuni sıralama; kanun, tüzük, yönetmelik, genelge şeklindedir. Kanuni sıralamada en alt basamakta yer alan genelge ile, ülke veya büyük yerleşim yerlerinde, uzun süreli sokağa çıkma yasağı konulamaz. Genelge ile ancak kendisinden üst sırada bulunan; kanun, tüzük ve yönetmeliklerin uygulamasına ilişkin açıklamalar yapılabilir, yeni bir düzen ve uygulama getirilemez.  Bu bakımdan, bir Bakanlık tarafından düzenlenen genelge ile, bu şekilde bir sokağa çıkma yasağı konulamaz. Aksi şekildeki uygulama kanuna aykırıdır ve Anayasa’nın ihlali anlamına gelir.

NEREYE KADAR UZAR

Üstelik bu şekilde bir uygulamaya kapı açılırsa, bu uygulamanın nereye varacağı ve ne kadar büyüyeceği öngörülemez. Şimdi yaygın ve salgın bir hastalık ve genel sağlık nedeniyle getirildiği için hoş görülebilecek bir yasağın ne zaman ve nereye kadar uzanacağını hiç kimse kestiremez. Çok daha başka nedenlerle ve hatta siyasi gerekçelerle bir çok yasaklar getirilebilir. Bir kere kapı açıldıktan sonra,  ilerleyen süreçte, toplu gösteri ve bir takım eylem ve protestolar nedeniyle benzer yasağın “30 yaş kuşağına” getirilmeyeceğini de hiç kimse söyleyemez. Bir baskı ve müdahale rejimine yol açılabilir. Temel hak ve özgürlükler temelinden sarsılabilir.

PAZAR GÜNÜ NE İŞ YAPILABİLİR

Ayrıca bu yasağın, çok uzun bir süre sonra ve yalnızca “Pazar Günü” gibi resmi tatil günlerine rastlayan günlerde belli saatler arasında kaldırılması da hatalıdır ve beklen yararı sağlamamıştır. Günümüzde 65 yaş ve üzeri, artık yaşlı sayılmayacak bir yaş dilimi olduğu için, bu yaşta olanların büyük bir çoğunluğu çalışmaktadır. Yasak nedeniyle işlerine gidememektedirler.
Daha da önemlisi; aylardan beri kamu kurumları ve özel kuruluşlarda işlerini takip edememektedirler. Bankalarda işlemlerini yapamamakta, para çekememekte, havale işlemlerini yapamamakta ve bu nedenle ödemeleri de aksamaktadır.  Bunların internet kanalıyla ve sanal yollardan yapılabileceği de yeterli bir gerekçe değildir. Zira bu tür uygulamaların yapılabilmesi de bir çok koşula bağlıdır.

GÖZ YAŞARTICI BİR MANZARA

Bu konuda ismini vermek istemediğim bir tanıdığım şunları anlatıyor: “Emekli fizik öğretmeni ve yazarım. Yurt dışında bulunan kızıma para yollamak için, ceza yemeği göze alarak dışarı çıktım, bankaya gittim (bankanın adını ve işlem tarihi de veriyor). Kapının dışında sırada bekledim. Sıra bana gelinde 65 yaşından yukarı olduğum için içeri almadılar. Kapıdaki görevliye ‘-Bankada TL ve döviz hesabım olduğunu, yurt dışında ihtiyacı olan kızıma döviz üzeriden para yollamak zorunda olduğumu, bir yanlış işlemden dolayı hesabımın bloke edildiğini ve internet üzerinden işlem yapamadığımı, Müdürle konuşmak istediğimi’ söyledim. Gene de içeri almadılar. Dönüşte yolda, açık olan bir kuyumcu gördüm. İçeri girerek, rahmetli eşimden hatıra kalan nişan yüzüğü bozdurdum, aldığım para ile, kartlı su saatime su ve kontörlü cep telefonuma kontör yükleyip, biraz da market alış verişi yapıp eve döndüm.”

Haftalarca ev hapsinde kalan kişilerin yaşayacağı sosyal ve ekonomik travma da göz ardı edilmemelidir.

BAHANE, BAŞARI, KADER

Bütün bu hususlar nazara alındığında söz konusu genelgenin hukuka ve konuluş amacına uygun olmadığı, sokağa çıkma yasağının kaldırıldığı gün ve saatlerin ise, beklenen hiçbir yararı sağlamadığı açık bir şekilde görülmektedir.

Ancak hastalığın başlaması ve yaygınlaşması halinde bahane hazırdır “Ne yapalım siz yeteri kadar yasağa uymadınız.” Hastalığın azalması ise sizin başarınız olacaktır. Yaptığınız hatalar ise bizim kaderimiz.

Av.A.Erdem Akyüz
Hukukun Egemenliği Derneği
Kurucu ve Onursal Genel Başkanı

               





URL

YORUMLAR

  • 0 Yorum