Halide Edip Adıvar Demokrat Parti Milletvekili iken kanunun çıkarılma aşamasında, bu doğrultudaki fikirlerini şu sözlerle ifade etmiştir: '' Tasarıyı getirenlerin esas fikriyle hepimiz hemfikiriz fakat bunun için yeniden bir kanun yapmak, Atatürk'ü tarihten önceki Asuriler, Babillilerin yaptığı gibi Allah'laştırılmış putlaştırılmış insanlar arasına koymaktır. Ceza kanunundaki hükmü bir tarafa bırakarak sadece heykel kırmak veya cumhuriyetin banisi Atatürk'e dil uzatmak gibi bir saygısızlığın önüne geçmek için yeni bir kanun yapmayı bir şark zihniyetinin yeni bir mahsulü diye telakki ederim. Yani daha evvel de dediğim gibi, kablettarih put haline gelen ve bugün yerinde yeller esen eski saltanatlar devrinde şahsı ilahileştirmek ve onlara adeta bir put gibi tapmak zihniyetinin tekrar hortlaması gibi geliyor bana."
Dönemin Başbakanı Adnan Menderes ise kanunun çıkarılmasının gerekliliği hususunu şu sözlerle vurgulamıştır: ''…Bu memleketin manevi cephesini yıpratmak isteyenler elbette vardır. Bir tecavüzü ile memleketi heyecana sevk edip bu heyecanı istismar etmek isteyenler bulunabilir. Bir gecede elli tane heykele hücum edebilmek ve ‘memlekette fevkalade hal vardır’ manzarasını uyandırmak ve memleketi baştanbaşa heyecana sevk etmek zor bir iş değildir. Bütün bunları vaktinde hesap etmek ve kanuni tedbirlerini almak mecburiyetindeyiz.'''
TCK m. 130/1’deki düzenleme, suçun oluşabilmesi için hakaretin üç kişi ile ihtilat edilerek işlenmesini öngörmektedir.5816 Sayılı Kanun ise madde hükmünde hakaretin üç kişi ile ihtilat halinde işlenmesini bir unsur olarak içermediğinden, alenen hakaret edenin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ile cezalandırılacağını hükme bağlamıştır. Ayrıca, maddelerin 2. fıkralarındaki ayrım da şöyledir: TCK M 130/2 ölünün cesedi ve kemiklerini tahkir eden fiilleri hapis cezası ile cezalandırır. Buna göre Atatürk’ün ismini, resmini, heykel veya büstünü tahrip veya tahkir edenler cezalandırılamayacaktır. Oysa 5816 sayılı kanun '' Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.'' demek suretiyle ülkemizde sıkça görülen, Atatürk’ün büst ve heykellerine saldırı fiiline karşı devletimizin keskin kılıcı olan cezai müeyyideyi ortaya koymuştur.
Son olarak 5816 sayılı Atatürk'ün Hatırasına Karşı İşlenen Suçlar Hakkında Kanunun koruduğu değerin ihlal edilmesi olasılığı ülkemizde TCK m.130’a göre oldukça yüksektir. Zira bunu sürekli gördüğümüz büstlere saldırı haberleri de desteklemektedir. Mustafa Kemal Atatürk, diğer vatandaşlarımıza nazaran Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kurucusu olması sıfatı ve bazı kesimleri rahatsız eden devrimleri ile de bazı kitlelerce sürekli hedef haline getirilmekte olduğundan kanaatimce 5816 sayılı kanunun varlığı kutsiyet değil, zaruret içermektedir.
Stj. Av. Utku Doruk SİRKECİ
YORUMLAR