Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı sona erdi. Tarabya'daki Huber Köşkü'nde gerçekleştirilen kabine toplantısı, 3,5 saat sürdü.
Koronavirüs salgını sebebiyle beşinci kez video konferans yöntemiyle yapılan toplantıda, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da yer aldı.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Ramazan ayının kardeşliğimiz güçlendirmesin diliyorum. Bu mübarek ayın zulüm altında inleyen mazlumların kurtuluşuna kurtulmasını temelli ediyorum. Koronavirüsün üstesinden gelerek Ramazan’ın sonunda çifte bayram yapmayı umut ediyoruz.
Salgını göğüsleyebilen sağlık sistemi aksaklık yaşamadan faaliyetlerin sürdürmüştür. Vatandaşlarımızın sağlığın korumakla yetinmedik dünyadaki kardeşlerimize de sahip çıktık. 40 bine yakın vatandaşımızı ülkemize getirdik. 59 ayrı ülkeden 25 bin vatandaşımız da ülkemize getiriyoruz.
Yurt dışında tedavisi yapılamayan vatandaşlarımız da sahipsiz bırakmadık. İsveç’te hastalığa maruz kalmasına rağmen tedavi edilmeyen vatandaşımız ülkemize getirdik. Ambulans uçağımız hasta vatandaşımızı ülkemize getirdi ve Ankara’da tedavisi yapılıyor. Avrupa ABD durumu ağır hastaların kendi hallerine terk edildiği bilinen bir gerçektir. Türkiye’de hiçbir vatandaşımız kapıdan geri çevrilmemiştir. Salgın döneminde sağlık hizmetlerinden temel ihtiyaç ürünlerine kadar her alanda altyapımız test etme imkanı bulduk. Zorlu süreçten alnımızın akıyla çıkmayı başardık. Dünyanın en gelişmiş ülkelerin çaresiz kaldığı durumda biz dostlarımıza destek verecek seviyeye ulaştık. 55 farklı ülkeye malzeme desteği verdik.
ABD’ye maske yüz koruyucu N95 maske tulum ve dezenfektandan oluşan tıbbi malzemeleri yarın gönderiyoruz. Bu malzemeleri taşıyan askeri nakliye uçakları yarın ABD’ye hareket ediyor. Kriz sonrası yeniden yapılanacak dünyada ülkemizin 2023 hedeflerinin ötesinde bir konuma ulaşabileceğine yürekten inanıyorum.
31 ilimizdeki sokağa çıkma kısıtlamasına gösterdiğiniz hassasiyet için teşekkür ediyorum. Ülkemizdeki güzel gidişi devam ettirmek için hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamasını bayrama kadar sürdürmeyi hedefliyoruz. 1 Mayıs sebebiyle 3 gün süreyle 31 ilde sokağa çıkma kısıtlaması uygulayacağız . Cuma günü marketler 09 ile 14 arası açık olacak. Türkiye için tünelin sonunda ışık göründü. Adliyelerdeki dava, icra, şikayet, itiraz, bildirim süreleriyle ilgili ertelemenin 30 Nisan'da dolan tarihini 15 Haziran'a kadar uzatıyoruz.
Verdiğimiz desteklerin toplamı 200 milyar lirayı buldu. Sıkıntılı dönemlerinde milletimizin her kesiminin yanında olduğunu gösterdik.
‘Biz Bize Yeteriz Türkiye’ kampanyasında toplanan bağışlar destek programların için kullanılmaktadır. Kampanyada 1 milyar 850 milyon lira meblağ toplanmıştır. Herhangi bir ön şart aramaksızın başvuran ve ihtiyaç sahibi olduğu tespit edilenlere biner lira yardım yapacağımız destek paketini devreye aldık.
DİYANET İŞLERİ ERBAŞ'IN AÇIKLAMALARI
Başkanımız bir açıklama yaptı, bu açıklamasıyla sadece inancının, ilminin, yürüttüğü görevinin gereğini yerine getirmiştir. Söyledikleri de sonuna kadar doğrudur.
Diyanet İşleri Başkanımızın sözleri kendini müslüman olarak tanımlayan kişiler için bağlayıcıdır. Kendini bu sıfatlarla tanımlamayanlar için sözkonusu ifadeler sadece görüştün ibarettir. Ülkemizde eğer İslam adına konuşması gereken birisi varsa, bir kurum varsa Diyanet İşleri Başkanlığı'dır ve buranın Din İşleri Yüksek Kurulu vardır. Diyanet İşleri Başkanımız dini noktada herhangi bir konuda çıkar hutbelerinde, gerek vaazu nasihatlarinde anlatmakla mükelleftir. Bu Ankara Barosu'nun yetkisinde olan bir konu değildir. Herkes haddini, yerini bilecektir.
Ankara Barosu başta olmak üzere kullanılan üslup konu ve şahıs boyutunu aşıp kasıtlı İslam'a saldırı halini almıştır. Diyanet İşleri Başkanımıza yapılan saldırı devlete yapılan saldırıdır. Yapılan her gönderme karşımızdaki zihniyetin ilkelliğinin, nefret bataklığının birer yansımasıdır. Faşizmin en ilkel halini yansıtan bu yaklaşımların ülkemizdeki varlığı, demokrasi, çoğulculuk, inançlara saygı gibi ilkelerin hala yerli yerine oturmadığına işaret ediyor. Demokratlık adına faşizmi, halkçılık adına millet düşmanlığını sergileyen bu mankurtların gerçek yüzleri birer birer ifşa olmaktadır. Türkiye bu zihniyetten arınma aşamasına gelmiştir. Biz 18 yıldan beri ısrarla ve bilinçli olarak bu ilkel siyaset tarzının ülkemizi sürüklemeye çalıştığı mecraya kaymayı reddettik. Eğer bizler bu oyuna gelmiş olsaydık, böyle davranmasaydık, icrat yerine s adece polemik yapsaydık bugün hep birlikte halimiz haraptı.
YORUMLAR