İRSALİYEDE İSMİ YAZAN KİŞİNİN ŞİRKET ÇALIŞANI OLMAMASI

İRSALİYEDE İSMİ YAZAN KİŞİNİN ŞİRKET ÇALIŞANI OLMAMASI
Editör: Konya Time
10 Haziran 2020 - 08:30



T.C.
DANIŞTAY
15. DAİRE
E. 2013/6304
K. 2018/8273
T. 13.12.2018

İDARİ PARA CEZASINA İTİRAZ ( 5510 S.K. Md. 102 Hükmü Uyarınca Tesis Edilen İşleme Yapılan İtirazın Bir Kısmının Reddine Yönelik Komisyon Kararının İptali İstemi - Somut Tespite Dayanmayan Kayıt Üzerindeki İncelemeler Sonucu Oluşturulan Rapor Gereğince Verilen Cezaya Yapılan İtirazın Reddine Dair Komisyon Kararının Hukuka Uygun Olduğu Gerekçesiyle Davanın Kısmen Reddi Yolunda Tesis Edilen Mahkeme Kararında Hukuka Uyarlık Bulunmadığı )

İRSALİYEDE İSMİ YAZAN KİŞİNİN ŞİRKET ÇALIŞANI OLMAMASI ( İdari Para Cezası İşlemine Dayanak Olan Raporda Belirtilen Üçüncü Kişinin Davacı Şirket Tarafından İşe Giriş Bildirgeleri ile Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinin Yasal Süresi İçinde Kuruma Bildirilmediğinden Dolayı İdari Para Cezası Verildiği - Çalıştığı İddia Edilen Bazı Kişilerin Davacı Şirket ile İş Yapan Firmaların Çalışanı Olduğu Gözetilmeden Verilen Hükmün Bozulması Gerektiği )

İŞLEMİN SOMUT TESPİTE DAYANMAMASI ( Tek Başına İrsaliyelerde İsim ve İmzaları Bulunan Kişilerin Davacının Çalışanı ve Sigortalısı Sayılması Sonucunu Doğurmayacağı ve Bu Çalışanlar Açısından Somut Tespitlerin Yapılması Gerektiği - Sigortalı Sayılması Gerektiği İddia Edilen Kişilerin İfade ve Beyanlarına Başvurulmadığı/Çalıştığı İddia Edilen Bazı Kişilerin Kendi Nam ve Hesabına Çalışan Serbest Meslek Erbabı Oldukları Anlaşıldığından İşlemin ve İtirazın Reddedilmesinin Hukuka Aykırı Olduğu )

5510/m.102

ÖZET : Dava, davacı şirkete, 5510 Sayılı Kanun'un 102. Maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine dair işleme yapılan itirazın bir kısmının reddine yönelik Komisyon kararının iptali istemine ilişkindir.

İşleme dayanak olan raporda belirtilen üçüncü kişinin davacı şirket tarafından işe giriş bildirgeleri ile aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde Kuruma bildirilmediğinden dolayı idari para cezası verilmişse de; tek başına irsaliyelerde isim ve imzalarının bulunmasının davacının çalışanı ve sigortalısı sayılması sonucunu doğurmayacağı, bu çalışanlar açısından somut tespitlerin yapılmadığı, sigortalı sayılması gerektiği iddia edilen ilgili kişilerin ifade ve beyanlarına başvurulmadığı, çalıştığı iddia edilen bazı kişilerin kendi nam ve hesabına çalışan serbest meslek erbabı oldukları anlaşıldığından, tesis edilen dava konusu idari para cezasının ve bu cezaya yapılan itirazın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmış;

Somut tespite dayanmayan, kayıt üzerindeki incelemeler sonucu oluşturulan rapor gereğince verilen idari para cezasına yapılan itirazın reddine dair Komisyon kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen reddi yolunda tesis edilen mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve ... sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmaların Özeti : Taraflarca savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının onanması, redde ilişkin kısmının ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17/2. maddesi uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava; davacı şirkete, 5510 Sayılı Kanun'un 102. Maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin işleme yapılan itirazın ... TL'lik kısmının reddine yönelik ... tarih, 188 Sayılı Komisyon karararını iptali istemiyle açılmıştır.

... İdare Mahkemesince; inceleme raporu ve dosyada yer alan diğer bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, işyerine ait sevk ve irsaliye faturalarını imzalayan şahısların işyeri çalışanı olarak kabul edilmesi gerektiği, nitekim davacı tarafından da bu hususun aksini ispatlar bilgi ve belgelerin dosyaya sunulmadığı anlaşıldığı, anılan inceleme raporu doğrultusunda davacı şirkete para cezası verilmesinde hukuka aykırı bir durum bulunmadığı, ancak yürüttükleri faaliyet nedeniyle basit gelir vergisi mükellefi oldukları açık olan ...........adına ceza öngörülmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu itiraz komisyonu kararının;..............................adına öngörülen toplam ...-TL'lik kısmının (...) iptaline, davanın geri kalan kısmının (...-TL) ise reddine karar verilmiştir.

Taraflarca, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan İdare Mahkemesi kararının aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Dava konusu Mahkeme kararının; ....-TL'lik kısmının iptaline ilişkin kısmı incelendiğinde; 2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesinde belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, davalı idarenin bu kısma yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

Dava konusu Mahkeme kararının ... TL'lik kısmına gelince;

Dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirkete ait işyerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 18/05/2010 gün ve MK/2010-122 Sayılı raporda; davacıya ait işyerinde sigortalıların çalıştığının görüldüğü, işyerine ilişkin 01.10.2006-31.12.2007 dönemine yönelik bilgi ve belgelerle birlikte; fatura ve sevk irsaliyelerinin incelenmesinden ise, bu belgelerde imzası bulunan toplamda 2üçüncü kişinin sigortalı olarak bildirilmediği gibi bu kişilere ilişkin aylık hizmet prim belgelerinin de düzenlenmediğinin anlaşıldığı belirtilerek davacı şirkete 5510 Sayılı Kanun'un 102. Maddesi uyarınca toplamda ....-TL idari para cezası verildiği, bu işleme yapılan itirazın ... TL'lik kısmının kabulü, ... TL'lik kısmının ise reddine ilişkin dava konusu itiraz komisyonu kararının iptali talebiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Dava konusu idari para cezası işlemine dayanak olan ilgili raporda belirtilen üçüncü kişinin davacı şirket tarafından işe giriş bildirgeleri ile aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde Kuruma bildirilmediğinden dolayı idari para cezası verilmiş ise de; çalıştığı iddia edilen bazı kişilerin irsaliyelerde isminin geçmesi nedeniyle davacının çalışanı olarak kabul edildiği, oysa bu şahısların davacı şirket ile iş yapan firmaların çalışanı olduğu, tek başına irsaliyelerde isim ve imzalarının bulunmasının davacının çalışanı ve sigortalısı sayılması sonucunu doğurmayacağı, bu çalışanlar açısından somut tespitlerin yapılmadığı, sigortalı sayılması gerektiği iddia edilen ilgili kişilerin ifade ve beyanlarına başvurulmadığı, çalıştığı iddia edilen bazı kişilerin kendi nam ve hesabına çalışan serbest meslek erbabı oldukları anlaşıldığından, tesis edilen dava konusu idari para cezasının ve bu cezaya yapılan itirazın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, somut tespite dayanmayan, kayıt üzerindeki incelemeler sonucu oluşturulan rapor gereğince verilen idari para cezasına yapılan itirazın reddine dair Komisyon kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen reddi yolunda tesis edilen mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle, .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve ...sayılı kararının ...-TL'lik kısmının iptaline ilişkin kısmının ONANMASINA, davacı temyiz isteminin kabulüyle Mahkeme kararının ....-TL'lik kısmının reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 Sayılı Kanun'un 18.06.2014 gün ve 6545 Sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com.tr





URL

YORUMLAR

  • 0 Yorum