İşlem bazlı piyasa dolandırıcılığı suçunun maddi unsuru "sermaye piyasası araçlarının alım ve satımını yapmak, emir vermek, emir iptal etmek, emir değiştirmek veya hesap hareketleri gerçekleştirmek"tir. İşlem bazlı piyasa dolandırıcılığında asıl amaç sermaye piyasası araçlarının fiyatlarının piyasa değerine yapılan olağan dışı müdahaleler ile alım ve/veya satım işlemi gerçekleştirilmesi, emir verilmesi, verilen emirlerin iptali, değiştirilmesi veya hesap hareketleri gerçekleştirilmesi, kısacası işlem yapanlarda yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandırmadır. Alım ve satım işleminin piyasa dolandırıcılığı niteliğinde yapay veya hileli olması, hesap hareketleri ile verilen, iptal edilen veya değiştirilen alım veya satım emirleri suçun maddi unsurlarını oluşturur. Failin menfaat elde etmiş olması şart olmamakla birlikte malvarlığında bir artış meydana gelmişse bu suçtan dolayı verilecek olan adli para cezasının miktarı, elde edilen menfaatten az olamayacaktır.
Bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı ise, "sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi verilmesi, söylenti çıkarılması, haber verilmesi, yorum yapılması veya rapor hazırlanması ya da bunların yayılması" olarak tanımlanmıştır. Bilgi, söylenti, haber, yorum veya raporun 'yalan, yanlış veya yanıltıcı' olması, bu durumdan menfaat sağlanmış olması ve bu hususun sermaye piyasası araçlarının fiyatını, değerini veya yatırımcıların yatırım kararlarını etkileme amacını taşıması suçun maddi unsurlarını oluşturur.
Suçun manevi unsuru ise, failin sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla kasten hareket etmesinden ibarettir.
2499 sayılı SPK’da “açıklamakla yükümlü olduğu bilgileri açıklamama” şeklindeki ihmali hareketle bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı suçunun işlenmesi mümkündü. Ancak 6362 sayılı SPK ile bu suçun işlenmesinde söz konusu ihmali harekete yer verilmemiştir. Bu nedenle bilgi bazlı piyasaya dolandırıcılığı suçu artık yalnızca icrai hareketlerle (yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi vermek, söylenti çıkarmak, haber vermek, yorum yapmak, rapor hazırlatmak veya bunları yaymak) işlenebilir[2]. Elbette bu noktada aracı kurumların yorum ve tavsiyelerde bulunmasına ilişkin Sermaye Piyasası Kurulu esasları önem arz etmektedir. Sermaye Piyasası Kurulunun düzenlemeleri gereğince, sermaye piyasası araçları ile bunları ihraç eden kuruluşlar hakkında ve sermaye piyasası ile ilgili diğer konularda yönlendirici nitelikte yorum ve tavsiyelerde bulunan veya bu bilgileri yayan aracı kurumların; yorum ve tavsiyelerini özenle hazırlamaları, bu tavsiyelerin objektif olmasına dikkat etmeleri ve ilgili sermaye piyasası aracıyla bağlantılı çıkar ilişkilerine yer vermeleri gerekmektedir. Ayrıca, aracı kurumlar, piyasada 'oyuncu', 'manipülatör' veya 'spekülatör' olarak bilinen kişiler tarafından gerçekleştirilen işlemlerde belirli hususlara da dikkat etmelidir. Piyasayı dolandırıcı işlemlerin önlenmesi, tasarruf sahiplerinin piyasaya olan güveninin sağlanması, piyasanın yerli ve yabancı bütün yatırımcılar nezdinde itibarının artması, dolayısıyla piyasanın büyümesi için aracı kurumların da piyasayı aldatıcı nitelikteki işlemlere kolaylık sağlayan uygulamaları ve tutumları engellemek üzere gerekli tedbirleri almaları şarttır[3].
Son olarak, 2499 sayılı Kanun’dan farklı olarak, 6362 sayılı SPK madde 107/3 ile işlem bazlı piyasa dolandırıcılığı suçunda etkin pişmanlık hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, suçu işleyen kişi pişmanlık göstererek beş yüz bin Türk Lirasından az olmamak kaydıyla, elde ettiği veya elde edilmesine sebep olduğu menfaatin iki katı kadar miktarı soruşturmadan önce ya da soruşturma veya kovuşturma sırasında ödemesine göre farklı etkin pişmanlık hükümleri uygulanır. Böylelikle bu suçun işlenmesiyle elde edilen menfaatin yeniden ekonomiye kazandırılması amaçlanır. Aynı zamanda piyasa dolandırıcılığı suçuyla etkin ve caydırıcı şekilde mücadele edilmiş olur[4].
SONUÇ
Sermaye Piyasası Kurulu, piyasanın güvenilir, şeffaf ve rekabetçi bir ortamda bulunması ve yatırımcıların haklarının korunması için piyasayı denetler, piyasaya etki eden manipülatif hareketlerin tespiti ve engellenmesine yönelik çalışmalar yapar. Sermaye piyasasındaki fiyatların sağlıklı oluşum içinde belirlenmesini sağlamak amacıyla manipülatif hareketlere karşı yürütülen mücadeleler 6362 sayılı SPK madde 107 “piyasa dolandırıcılığı suçu” ile yaptırıma bağlanmıştır. Bu sayede, milli ekonominin ve yatırımcıların zarara uğramasının önüne geçilmeye çalışılmaktadır.
STJ. AV. AYBÜKE ÖZDAĞ
YORUMLAR